top of page

CAHIT ZARIFOĞLU


1 Temmuz 1940’ta Ankara’da doğdu. Baba tarafından Kafkasya’dan gelip Maraş’a yerleşen bir aileye mensuptur. Okuma yazmayı, resim yapmayı, Kur’an okumayı daha okula başlamadan annesi ve anneannesiyle mahalle hocalarından öğrendi. Babasının görevi sebebiyle çocukluğu Silvan, Baykan, Siirt, Siverek, Kızılcahamam ve Ankara’da geçti. Siverek’te başladığı ilk öğreniminin ardından orta öğrenimini 1951’de döndükleri Maraş’ta tamamladı. Pilotluk hevesiyle bir yaz boyunca Eskişehir’de Türk Hava Kurumu’nun uçuş kurslarına katılarak Millî Model Uçak B Sertifikası aldı (1961). Yüksek tahsilini, aynı yıl girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde uzun süren bir öğrenciliğin ardından tamamladı
Maraş Lisesi’nde okurken edebiyatla ilgilenen bir arkadaş grubuna dahil oldu. Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören ve Alaeddin Özdenören gibi ileride şair, hikâyeci ve yazarlar çıkaracak bu gruptaki arkadaşlarıyla Hamle adlı okul dergisini yeniden çıkardı. Bir taraftan da Maraş’taki mahallî gazetelerde sanat-edebiyat sayfaları hazırlıyorlardı. 1962’de tek sayılık Açı dergisini çıkardı. Aynı yıl İstanbul’da Son şiir kitabı Korku ve Yakarış yayımlandığında (1986) şair olarak ününün doruğundaydı. Yakalandığı pankreas kanserinden kurtulamayarak 7 Haziran 1987’de öldüğünde İstanbul Radyosu’nda denetçi idi.
Cahit Zarifoğlu’na şiiri için elverişli bir dilin kapısını açan İkinci Yeni şairleri olmuş, kişiliği üzerinde belirleyici rolü Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç oynamıştır. Şiir tekniği bakımından belli bir şaire bağlanamayacak olan Zarifoğlu daha ilk şiirlerinde kendi sesini bulmuş, kendi kuşağı içinde şiirde yapı sorununu en iyi kavramış bir şair olarak görülmüştür. Nitekim ölümünün ardından yazılan bazı yazılarda “bir gün keşfedilecek özel bir ada” diye nitelenmiştir. İlk kitabı İşaret Çocukları’nda yer alan şiirlere çevresindeki tabiat öğeleri, hayatta gözlediği her türlü canlılık belirtisi, kımıldanış ve kıpırtı, mâsumluğun birer simgesi olan su, ağaç, anne, çocuk vb. şaire verdiği hayret duygusuyla girer. Bu özellikleriyle şiirleri, yaşamaya dayanak olan yeni bir hikmetin arandığı, yer yer de hikmet özlerinin yakalandığı şiirler olarak değerlendirilir. Şiirinde ve sanatındaki içsellik boyutunda Alman şiiriyle ve Rainer Marie Rilke ile kesişir. Yer yer ilk kitabında görülen “tahkiye”, ikinci şiir kitabı Yedi Güzel Adam’ın destansı bir tona bürünen dili içinde belirgin hale gelir. Bu şiirlerdeki iri ve adaleli erkek figürü estetik bir halde şekillenir. Onun sanatında fiziksel irilik seçkinlik, mânevî güç, aşk gibi içe ait değerlerin de bir ifadesidir. Menziller’de başlangıçtaki psikolojik yoğunluğun kısmen gevşeyerek rahatladığı şiirleri yer almaktadır. Son şiir kitabı Korku ve Yakarış’ta şairin özlü bir söyleyişe ulaştığı, ilk şiirlerindeki içselliğin toplumsal sorumluluk boyutuyla da birleşen mânevî bir kıvama kavuştuğu
görülür. Yedi Güzel Adam’la aynı verim evresinin eseri olan İns’te şairi bir kültür mirası devralmamış, henüz kendisine kelime de verilmemiş ilk insanı, yaratılıştaki gizli sebebi araştırarak yeryüzünde hayret ve merakla yürürken buluruz. “Ne çok acı var!” cümlesiyle başlayan Yaşamak adlı günlükleri Türk edebiyatında bu türde yazılmış en orijinal eserlerden biridir. Zarifoğlu, Savaş Ritimleri adlı romanında Afganistan’ın işgal günlerini on dört yaşındaki bir çocuğun ağzından anlatmaktadır. Ölümünden sonra yayımlanmış, bir savaş pilotunun romanı olan Anne’de derin psikolojilerle iç içe geçmiş bir uçma serüveni anlatılır. Çocuk romanlarında insanî değerleri ve sorunları hayvanlar dünyasına aktararak hem çocukların hem de yetişkinlerin kendilerine göre tatlar bulduğu bir dil ve anlatım oluşturur.
ESERLERİ
Şiir: İşaret Çocukları (1967); Yedi Güzel Adam (1973); Menziller (1977); Korku ve Yakarış (1986); Şiirler (1989; burada daha önce kitaplaşmış olanlarla hiçbir kitabına girmemiş şiirleri bir araya getirilmiştir). Hikâye: İns (1974);
Hikâyeler (1996; İns’teki hikâyelerle daha önce kitaplarına girmemiş bazı hikâyelerinden oluşmaktadır).
Roman: Savaş Ritimleri (1985); Romanlar (1991; Savaş Ritimleri’ni ve yazarın sağlığında yayımlayamadığı Anne romanını içermektedir).
Deneme: Bir Değirmendir Bu Dünya (1986); Zengin Hayaller Peşinde (1999); Çocuk Edebiyatı: Serçekuş (uzun hikâye, 1983); Ağaçkakanlar (roman, 1983); Katıraslan (uzun hikâye, 1983); Yürek Dede ile Padişah (masal, 1987); Motorlukuş (uzun hikâye, İstanbul 1987); Küçük Şehzade (masal, 1987); Gülücük (şiir, 1989); Kuşların Dili (Mantıku’t-tayr’dan hareketle yazılmış hikâyeler, İstanbul 1989); Ağaç Okul (şiir, 1990); Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk (toplu çocuk kitapları, İstanbul 2006). Mektup: Okuyucularla (İstanbul 2009); Mektuplar (İstanbul 2010).
Bunların dışında günlüklerini Yaşamak (1980), konuşmalarını Konuşmalar (ts.) adlı eserinde toplamış, Sütçü İmam adıyla bir tiyatro eseri yazmıştır (1987). Eserleri ölümünden sonra “Cahit Zarifoğlu / Bütün Eserleri” başlığı altında külliyat halinde çıkmıştır.
Şair hakkında ölümünden sonra Yedi İklim (nr. 5-6, Temmuz-Ağustos 1987), Mavera (nr. 129, Eylül 1987), Kitap / Haber (nr. 15, Şubat-Mart 2003), Hece (nr. 126-128, Haziran-Temmuz-Ağustos 2007) gibi dergilerce özel sayılar, Bürde (nr. 3, Haziran 1991) dergisi tarafından özel bölüm hazırlanmıştır. Adına şiir ödülü konmuş (2003), üç yıl bu ödül verilmiştir. Ayrıca Nazım Elmas, Mustafa Yeşilkaya, Ali Pulat, Hüseyin Çolak, Rıdvan Çınar gibi araştırmacılar tarafından hakkında yüksek lisans tezleri hazırlanmıştır.

Cahit Zarifoğlu: Çalışmalarım
thumbs_b_c_2cd7db89cdc12cb1b5bc41b87f63048d.jpg

“Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı”

-Cahit Zarifoğlu

Cahit Zarifoğlu: Hoş Geldiniz

©2022, edebitoponimler tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page